Ziynet Alacağı Davası

ziynet alacağı davası

Boşanma süreci sadece duygusal bir kopuş değil, aynı zamanda ciddi bir ekonomik tasfiyedir. Bu tasfiyenin en tartışmalı kalemi ise halk arasında “Düğün Altınları” olarak bilinen Ziynet Eşyalarıdır. Genellikle erkek tarafı “Biz aldık, bizimdir” veya “Ev alırken harcadık, bitti” savunması yaparken; kadın tarafı bu takıların kendisine ait “kişisel mal” olduğunu ve iadesini talep eder. Peki, ziyenet alacağı davası konusunda hukuk ne diyor?

Glory Hukuk ve Danışmanlık olarak; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun güncel kararları ışığında, altınların kime ait olduğunu ve bozdurulan takıların nasıl geri alınacağını sizler için derledik.

Temel Kural: Düğünde Takılanlar Kadınındır!

Yargıtay’ın yerleşik ve istikrar kazanmış içtihatlarına göre kural şudur: Düğün sırasında kime takılırsa takılsın (kadına veya erkeğe), kadına özgü ziynet eşyaları (bilezik, kolye, küpe vb.) ve çeyrek/tam altınlar KADINA AİT sayılır.

Bu kuralın mantığı şudur: Düğün takıları, kadına yapılan bir “bağış” niteliğindedir ve kadının kişisel malı kabul edilir. Mal paylaşımı davasına (edinilmiş mallara) dahil edilmezler, direkt olarak kadına iade edilmelidir.

Erkeğe Takılanlar Ne Olacak?

Burada ince bir ayrım vardır:

  • Kadına Özgü Olanlar: Erkeğin yakasına takılan çeyrek altın, yarım altın veya erkeğin boynuna takılan uzun kolyeler “kadına özgü” kabul edildiği için yine kadının sayılır.
  • Erkeğe Özgü Olanlar: Sadece erkeğin kullanabileceği takılar (Örn: Erkek kol saati, gümüş erkek yüzüğü, kol düğmesi) erkeğe aittir.
  • Nakit Para: Takı merasiminde sandığa/torbaya atılan veya yakaya takılan “nakit paralar” konusunda Yargıtay’ın farklı görüşleri olmakla birlikte; genellikle kime takıldıysa ona ait olduğu veya çiftin ortak parası olduğu yönünde değerlendirmeler yapılmaktadır.

Konu ile ilgili olarak yazmış olduğumuz Çekişmeli Boşanma Davası ve Hukuki Süreç başlıklı yazımızı da okuyabilirsiniz.

Altınları Bozdurduk, Borç Ödedik Savunması Geçerli mi?

Türkiye’deki en yaygın senaryo şudur: Düğünden sonra altınlar bozdurulur ve evin borcu ödenir, araba alınır veya koca ticari borçlarını kapatır. Boşanma aşamasına gelindiğinde erkek tarafı; “Altınlar evin ihtiyaçlarına harcandı, bitti. Geri ödemek zorunda değilim” savunmasını yapar.

Ancak Yargıtay bu konuda kadını koruyan çok net bir tavır sergiler: Kadın, ziynet eşyalarını “iade edilmemek üzere” verdiğini açıkça beyan etmedikçe (bağışlamadıkça), altınlar harcanmış olsa bile erkek bu altınları kadına (aynen veya bedel olarak) İADE ETMEK ZORUNDADIR.

Yani;

  • Kocanın borcunun ödenmesi,
  • Ev alınması,
  • Düğün masraflarının karşılanması,
  • Balayı masrafları… Bunların hiçbiri kadının alacak hakkını ortadan kaldırmaz. Koca, harcanan altınların bugünkü değerini kadına ödemekle yükümlüdür.

Ziynet Alacağı Davasında İspat: Düğün Videosu

Takılar bozdurulduysa veya erkek tarafından alındıysa, mahkeme “Neyin var olduğunu” nasıl bilecek? İşte burada ispat hukuku devreye girer.

  1. Düğün Fotoğrafları ve Videoları: En güçlü delildir. Mahkeme, dosyayı bir “kuyumcu bilirkişiye” gönderir. Bilirkişi videoyu saniye saniye izler; gelinin kolundaki bilezikleri, damadın yakasındaki altınları tek tek sayar, gramajlarını ve ayarlarını (22 ayar, 14 ayar vb.) tespit eder.
  2. Tanık İfadeleri: Altınların erkek tarafından zorla alındığını veya bozdurulup araba alındığını gören tanıkların beyanları önemlidir.
  3. Çeyiz Senedi: Varsa takıların listesinin tutulduğu tutanaklar delil sayılır.

Ziynet Davası Ne Zaman Açılmalı? (Zamanaşımı Riski)

Ziynet eşyaları davası, boşanma davası ile birlikte açılabileceği gibi, boşanma davası bittikten sonra ayrı bir dava olarak da açılabilir. Genellikle usul ekonomisi açısından boşanma davası ile birlikte (tefrik edilmedikçe) görülmesi tercih edilir.

Kritik Uyarı: Ziynet eşyaları davasında 10 yıllık zamanaşımı süresi vardır (Boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren). Ancak hak kaybına uğramamak ve ispat kolaylığı açısından davanın boşanma ile birlikte açılması en sağlıklı yoldur.

Boşanmada Ziynet Eşyası Davası Nasıl Açılır?

Dava dilekçesinde ziynet eşyalarının;

  • Cinsini (Adana burması, çeyrek altın, set vb.),
  • Nevini (Ayarını),
  • Miktarını (Adedini) tek tek belirtmek ve “Aynen iadesini, mümkün değilse dava tarihindeki nakdi bedelinin yasal faiziyle ödenmesini” talep etmek gerekir.

Eksik veya hatalı yazılan dilekçeler, milyonlarca liralık hak kaybına neden olabilir. Örneğin; “tüm altınlarımı istiyorum” demek yetmez, “6 adet 22 ayar 20 gram bilezik” şeklinde somutlaştırma yapılmalıdır.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Kasa Kimde İse Altınlar Onundur Diyebilir miyiz?

Kural olarak; kadın evden ayrılırken altınları yanında götürmüşse, artık bunları talep edemez. Ancak hayatın olağan akışına aykırı durumlar (şiddet görüp can havliyle evden kaçma, sığınma evine gitme vb.) ispatlanırsa, altınları yanında götüremediği kabul edilir ve erkekten talep edebilir.

Düğün Takıları Mal Paylaşımına Girer mi?

Hayır. Düğün takıları “Kişisel Mal”dır. Mal rejimi tasfiyesinde (yarı yarıya paylaşımda) hesaba katılmaz. Direkt olarak sahibine (kadına) verilir.

Anlaşmalı Boşanmada Ziynet Eşyaları Ne Olur?

Anlaşmalı boşanma protokolünde ziynet eşyaları hakkında açık bir madde yoksa ve taraflar “birbirimizi ibra ettik (alacağımız yoktur)” demişse, kadın sonradan ziynet davası açamaz. Bu nedenle protokolde altınların durumu açıkça yazılmalıdır.

Hakkınız Olanı Bırakmayın

Bugünün ekonomik koşullarında düğün takıları ciddi bir sermayedir. Bu sermayenin haksız yere elinizden alınmasına veya “harcandı gitti” denilmesine izin vermeyin.

Glory Hukuk ve Danışmanlık olarak; uzman Ankara boşanma avukatı kadromuzla, düğün görüntülerinizin analizi ve ziynet alacaklarınızın eksiksiz hesaplanması konusunda yanınızdayız.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top