icra iflas davaları

İcra ve İflas Davaları

İcra ve İflas Davaları; Büromuzda yerli ve yabancı şirket ve gerçek kişilerin Türkiye’deki alacaklarının tahsili için avukatlık ve danışmanlık hizmetleri verilmektedir. Temel ilkemiz müvekkilin alacaklarını en hızlı, etkin ve en az maliyetle almaktır.

Uzman kadromuz tarafından İcra ve İflas Davaları, tüm konkordato işlemleri, her türlü icra ve iflas takiplerinin uygulanması, icra takip ve davalarının takibi, alacakların tahsili, haciz, ihtiyati haciz, rehin, ipotek işlemleri, borçlu lehine toplantılara katılım ve alacaklı, iflas talebinin takibi veya iflasın ertelenmesi davalarının takibi konusunda şirket, İcra ve İflas Davaları, kurum ve kişilere danışmanlık ve hukuki hizmet vermektedir.

Tüm Konkordato İşlemleri, Genel Haciz, Senet Özelindeki Alacakların Tahsili, Menkul Kıymet Rehni veya İpoteğine Dönüştürülmesi, Kiralanan Taşınmazların Tahliyesi ve İflas Talepleri ve İcra Müdürlükleri Nezdindeki Takipleridir.

Borçlarını zamanında ve rızaları ile yerine getirmeyen borçlulara karşı; Alacaklıların alacaklarını devlet gücüyle almalarını sağlamak için borcun cebri tahsilidir.

İcra ve İflas Kanunu’na göre alacaklılar, para alacakları (Türk Lirası veya döviz cinsinden) ve özel hukuk ilişkilerinden doğan teminat alacakları için genel haciz talebinde bulunabilirler. Alacaklıların genel haciz başvurusunda bulunabilmeleri için belge sahibi olmaları zorunlu değildir.

Resmi daireler veya yetkili makamlarca usulüne uygun olarak verilmiş adi senet, para borcu itirafı içeren noter senedi ve parayı alacağına dair belge bulunan alacaklılar başvurabilirler. Genel haciz yolu ile ödeme süresi, ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren 7 gün olarak belirlenmiş olup, borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde üç sebeple icra takibine itiraz edebilir. Bu nedenler kanunda yetkiye itiraz, imzaya itiraz ve borca itiraz olarak sıralanmıştır; Borçlu bu sebeplerden biri veya birkaçı ile ilgili olarak 7 gün içinde icra dairesine giderek icra takibine itiraz edebilir.

Alacaklılar, kambiyo senetlerine (senet, poliçe, çek) ilişkin alacaklarının tahsili için kambiyo senedine özel haciz talebinde bulunabilirler. Senet için haciz ödeme süresi genel hacizden farklı olarak 10 gün, mal beyan süresi ise genel hacizden farklı olarak 10 gündür. Yine genel hacizden farklı olarak borçlu, icra dairesine değil, 5 gün içinde icra mahkemesine borç ve imza itirazında bulunabilir.

İpotek sözleşmesi tablosunda kayıtsız şartsız para borcu ikrarı yoksa alacaklının başvuracağı yol ipoteği nakde çevirerek muhakemesiz ilerlemektir. İpoteğin nakde çevrilmesi suretiyle yapılan ilamsız takipte borçluya İcra ve İflas Kanununun 148 inci maddesi uyarınca ödeme emri gönderilir. İpoteğin nakde çevrilmesi yolu ile muhakeme takibi iki şekilde olabilir. Birincisi, alacak veya ipotek hakkı veya her ikisi bir hüküm veya belgede tespit edilmişse, ikincisi ipotek sözleşmesi tablosunda koşulsuz para borcu ikrarı varsa, yargısal takiptir.

İtirazın İptali ve İtirazın Kaldırılması Davası

Alacaklının, borçlunun itirazı ile durdurulan icra takibinin ilamsız icra takibi kapsamında ilamsız devam ettirilebilmesi için iki şekilde başvurabileceği; itirazın iptali ve itirazın kaldırılması.

Alacaklının itirazın iptali için icra mahkemesine dava açabilmesi için; EBL’nin 68-68. maddelerinde listelenen belgelerden birine sahip olmalıdır. Alacaklı bu belgelerden birine sahip değilse, başvurabileceği tek yol itirazın iptali davasıdır. Alacaklı, İİK’nin 68-68. maddelerinde sayılan belgelerden birine sahipse, bu iki yoldan birine başvurabilir. İtirazın kaldırılması yolu, itirazın iptali davasından daha basit ve hızlıdır.

İtirazın iptali davası; Davaya konu olan ve daha sonra borçlunun bu işleme itiraz etmesi ve normal bir hukuk davası gibi açılması normal bir davranış şeklidir. Yetkili mahkeme Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre belirlenir. Alacaklı, itirazın tebliğinden itibaren 1 yıl içinde itirazın iptali için dava açabilir. Bu 1 yıllık süre caydırıcıdır ve alacaklı 1 yıl içinde itirazın iptali için dava açmazsa ilamsız takip düşer. İtirazın iptali davasında her türlü hukuki delille ispat mümkündür; yemin, bilirkişi, tanık delili uygulanabilir.

İtirazın kaldırılması için sadece EİK Madde 68-68a’da sayılan belgelerden birine sahip olan alacaklılar başvurabilir. Borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren 6 ay içinde İcra Mahkemesine yapılması gerekir. İcra Mahkemesi tarafından yapılan inceleme, itirazın iptali halinde mahkemece yapılan incelemeye göre daha basit ve sınırlıdır. Alacaklı, alacağını ancak EİK m.68-68a’da sayılan belgelerden biri ile ispat edebilir. Tanık ve yemin gibi deliller İcra Mahkemesinde kullanılamaz. Borçlu ödeme emrine itiraz ederken itiraz sebeplerini beyan etsin veya etmesin, sadece duruşmada beyan ettiği itiraz sebepleri ile bağlıdır. İcra Mahkemesi itirazın kesin veya geçici olarak iptaline karar verebilir.

Kiralık Mülklerin Tahliyesi

Kiraya veren tarafından kiralanan gayrimenkulün kiracı tarafından haklı sebeplerin varlığı halinde tahliyesi için yapılan özel bir takip işlemidir.

İhtiyati Haciz Kararı Alma

Haciz; alacaklı tarafından bir para talebinin zamanında ödenmesini sağlamak için borçlunun mülküne geçici olarak el konulmasıdır. Alacaklı, borçlunun borcunu zamanında ödeyeceğinden emin değilse, önce borçlunun malvarlığı ihtiyatına sahip olur ve daha sonra alacak davası açar veya icra takibi yapar.

Haciz talebi için; alacağın muaccel olması ve rehinle teminat altına alınmamış olması gerekir.

Ancak, borçlunun belirli bir ikametgahı yoksa veya borçlu, taahhütlerinden kaçınmak için mallarını saklamaya veya kaçakçılığa hazırlamaya hazırlanıyorsa veya borçlunun kendisi kaçmaya hazırlanıyorsa, muaccel olmayanlar için ihtiyati haciz talep edilebilir. Bu iki istisnai durumda alacaklar.

Menfi Tespit ve İade Davaları

Borçlu, icra takibi öncesinde veya sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.

İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden az olmamak üzere teminat karşılığında icra takibinin durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verebilir.

İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak borçlu, gecikmeden doğan zararın karşılanması ve alacağın yüzde on beşinden az olmamak üzere teminat karşılığında icra kasiyerindeki paranın ihtiyati tedbir yoluyla alacaklıya verilmemesini mahkemeden isteyebilir. Bu garanti, menfi tasfiye davasının özel şartıdır.

Maddi hukuka göre fiilen borçlu olmayan bir kişi, kendisine gönderilen ödeme emrine belirli nedenlerle itiraz etmeyi ihmal etmiş veya itirazına rağmen borçlu olmadığını İcra Mahkemesinde ispat edememişse, icra takibi öncesi veya sırasında menfi tespit davası açmış ve bunun sonucunda borcun cebri icra tehdidi daha az ödemişse ödediği paranın kendisine iade edilmesi için dava açabilir. Bu davaya iade davası denir.

Borçlu menfi tespit davası açmış ise menfi tespit davası sonuçlanmadan icra takibi sonunda borcun ödenmesi halinde menfi tespit davasına iade davası olarak devam edilir.

İade davasının icra hukuku açısından şartı, icra takibinin sonuçlanması nedeniyle borçlunun borçlu olmadığı bir parayı icra tehdidi altında ödemek zorunda olmasıdır.

Borçlu, itiraz süresi olan 7 gün içinde ödeme emrine itiraz etmemiş ve borcunu ödemiş ise tazminat davası açamaz. Burada itiraz ihtimali olduğu için henüz bir cebri infaz tehdidi söz konusu değil. Bu durumda sebepsiz zenginleşme davası açabilir.

Ücret (İstihkak) Davası

İflas Davası ve Konkordato Davası

Alacaklar Davası

Glory Hukuk ve Danışmanlık Ofisi şirket avukatı ile şirket ve ticaret hukuku kapsamında hizmetler vermektedir.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top